Ankara’da-geniş-kapsamlı-Orta-Doğu-kongresi

ANKARA’DA GENİŞ KAPSAMLI ORTA DOĞU KONGRESİ

Türk Sosyal Bilimler Derneği ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ), 18-22 Ağustos tarihlerinde ODTÜ’de 4. Dünya Orta Doğu Çalışmaları Kongresi (WOCMES) düzenleyecek.

Orta Doğu ile ilgili hemen her alandan çalışmaya yer verecek kongrede bilgi alışverişi yapılması ve farklı disiplinlerden gelen öğrenci ile akademisyenlerin bu süreç sonunda bilgi dağarcıklarını genişletip yeni araştırma soruları üretmeleri amaçlanıyor. Konferans için belirlenen ana temalar şu şekilde: Antik Orta Doğu, tarihsel yaklaşımlar, geçmişte ve günümüzde İslam, Hıristiyanlık ve İncil çalışmaları, kentsel çalışmalar, su ve çevre, Orta Doğu iktisadı ve siyaseti, kadın ve toplumsal cinsiyet çalışmaları, hukuk araştırmaları, göç, medya ve kültürel çalışmalar, ulus devlet ve ulus, kimlikler ve etnisite.

Siyonizm’den Ermeni Meselesi’ne, şehircilikten azınlıklara

Yabancı devletlerden sığınma talep eden Orta Doğu vatandaşlarından Avrupa Birliği’nin Orta Doğu politikalarına, Türkiye’de şehircilikten Orta Doğu’nun azınlık topluluklarına birçok farklı konuyu içine alan konferans kapsamında Türkiye’de gençlik ve gençlik çalışmaları, Türkiye’de kadınların siyasi katılımı, Arap Baharı, İslam ve tıp, Siyonizm, halifelikten sonra politika konuları konuşulacak. Konferansta aynı zamanda bir Ermeni Meselesi paneli de düzenlenecek.

Tarih ve tarihyazımı da konuşulacak

Konferansın en önemli ana başlıklarından birini de tarih oluşturacak. Bu başlık altında, geç dönem Osmanlı tarihi, erken Cumhuriyet dönemi tarihi, iki savaş arası dönemde Müslümanların tarihi, İslam tarihi, Orta Doğu’daki manda yönetiminin tarihi ve Orta Doğu’nun dünya tarihindeki yeri gibi konuların yanı sıra Orta Doğu’da yemeğin tarihi, Osmanlı entelektüel tarihinin kilit isimleri, kadın hareketi tarihi gibi hususlar ele alınacak. Bunun dışında tarihyazımı da konferansın irdeleyeceği noktalar arasında.

Konferansta Odile Moreau, Tunus’ta devlet ve toplum arasındaki bağı tarihsel bir bakış açısıyla yeniden değerlendirerek ele alacak. Seda Erkoç ise Lepanto Savaşı örneği üzerinden giderek kral ve tarihçi anlatılarının nasıl farklılaştığını ortaya koyacak ve tarihyazımının önemine dikkat çekecek.