BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI’NDA OSMANLI DEVLETİ’NİN İRAN’DA CİHAD-I EKBER FAALİYETLERİ

Yazar:RIDVAN AYAYDIN
Danışman: DOÇ. DR. İLYAS TOPSAKAL
Yer Bilgisi: İstanbul Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / İslam Tarihi ve Sanatları Anabilim Dalı / İslam Tarihi Bilim Dalı
Konu:Tarih

Doktora (2016)

“Birinci Dünya Savaşında İtilaf Devletleri’ne karşı Avrupa cephelerinde savaşa tutuşan Almanya, Fransa cephesindeki Marne’de durdurulduktan sonra, 2 Ağustos 1914’te yaptığı gizli anlaşma ile yedeğe aldığı Osmanlı’yı müttefiki olarak savaşa sokmaya karar vermişti. Osmanlı, dönemin en güçlü Müslüman devleti olması hasebiyle Halifeliği elinde bulundurduğundan, İtilaf Devletleri’nin sömürgelerindeki Müslümanlar, halifenin çağrısı ile cihada davet edilerek ayaklandırılmak istendi. Böylece İtilaf devletleri Avrupa cephelerine sömürgelerinden asker takviyesi yapamayacak ya da Avrupa cephelerindeki askerlerini sömürgelerinde çıkan isyanları bastırmak üzere oralara kaydırarak, Almanlara Avrupa’da kilitlenen cepheleri kendi lehlerine açma imkânı vereceklerdi. Osmanlı da İtilaf Devletleri’ne ittifak teklif etmesine rağmen aldığı olumsuz cevabı, İtilaf Devletleri’nin kendisini aralarında savaş sonrası paylaşacakları şeklinde yorumlayarak, Almanya’nın yanında savaşa dâhil olmuştu. Kaybettiği toprakları da geri alabilme ümidiyle Cihad-ı Ekber ilan etti. Cihad-ı Ekber’in asıl hedeflerinden birisi İngiliz sömürgesindeki Hindistan Müslümanlarını ayaklandırmak olduğundan, oraya ulaşabilmek için İran’a girmek bir zaruret olmuştu. Osmanlı ve Almanya etkili kuvvetlerle İran’ı geçememesine rağmen karadan ulaşabildiği tek müslüman komşusu olması, diğer Müslüman ülkelere ulaşım için gerekli olan donanmasının da zayıf olması ve sahada aktif olarak, sefir başta olmak üzere ataşemiliteri ve subayları ile çalışabilme imkânı bulduğu için Cihad-ı Ekber faaliyetleri İran’da yoğun olarak etkin oldu. Osmanlı sınırına yakın Kürt ve Türk aşiretlerinden mücahid topladı ve Ruslara karşı küçük müfrezelerle zaman zaman etkili savaşlar verdi. Halife ve cihad gibi İslam dinine ait kavramları dünya çapında siyaseten kullanıp, dünyanın en güçlü ordularına sahip Almanya ile müttefik olarak ondan destek alsa bile, müslim ve gayrimüslim bütün insanoğlunun eylemlerinin altında yatan sonsuzluk ve ebedi iktidar iddiasına Allah dışındaki bütün varlıklar gibi Osmanlı Devleti de yenik düştü.”