DİYARBAKIR VİLAYETİNDE ERMENİLER VE ERMENİ OLAYLARI: 1878-1920

Yazar: OKTAY BOZAN
Danışman: YRD. DOÇ. DR. ERGÜNÖZ AKÇORA
Yer Bilgisi: Fırat Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Tarih Anabilim Dalı
Konu: Tarih

Doktora Tezi (2012)

“Ermeniler XV. yüzyıldan itibaren Osmanlı idaresi altında bulunan bir toplumdu. Osmanlı Devleti tarafından ‘teba-i sadıka’ olarak adlandırılan Ermeniler, sonraki dönemlerde misyonerlik faaliyetleri, Fransız İhtilalinin getirdiği milliyetçilik akımın etkisi ve büyük devletlerin politikaları nedeniyle XIX. yüzyılın sonlarında devlete karşı isyan etmeye başladı. Doğu Vilayetleri başta olmak üzere Anadolu’nun birçok yerinde ve İstanbul’da olaylar meydana geldi.
Bu süreçte Osmanlı Devleti’nden ayrılıp bağımsız bir devlet kurmayı amaçlayan Ermenilerin isyan ettiği yerlerden birisi de Diyarbakır idi. Nitekim 1 Kasım 1895 Cuma günü Müslümanlar namazda iken Ermeni komiteleri camilere saldırarak birçok Müslüman’ın ölümüne sebep oldu. Olay eş zamanlı olarak vilayete bağlı bazı kaza, nahiye ve köylerde de yaşandı. Vilayet merkezinde başlayan ve yoğun devam eden Ermeni olayları üç gün içerisinde kontrol altına alındı. Ancak vilayete bağlı Mardin ve Ergani Sancaklarında Ermeni isyan olayları bir hafta sonra kontrol altına alınabildi. Ermenilerin neden olduğu olaylar yer yer halklar arası bazı çatışmalara dönüştü. Bunun neticesinde Ermenilerin de arasında bulunduğu Hıristiyanlardan ve Müslümanlardan çok sayıda insan maddi zarar uğradı, yaralandı ve yaşamını kaybetti. 1 Kasım 1895 günü Ermeni isyan olaylarının başladığı gün Diyarbakır vilayet merkezinde meydana gelen yangında ise 878 dükkân, işyeri ve atölye yandı. Osmanlı Devleti ve vilayet yöneticileri gerekli tedbirleri alarak mağduriyetleri gidermeye ve toplumsal barışı tesis etmeye çalıştı. Ancak Birinci Dünya Savaşı’nın başlamasını ve Osmanlı Devleti’nin savaşa girmesini kendileri için fırsat gören Ermeni komiteleri ihtilal planları hazırlanmaya başladı. Bu dönemde vilayete vali olarak atanan Mehmet Reşit Bey, almış olduğu sıkı ve etkin tedbirler neticesinde binlerce Ermeni firariyi ve silahı açığa çıkararak Ermeni komiteleri tarafından hazırlanan planların uygulanmaya konulmasına engel oldu. Osmanlı Devleti’nin birçok cephede savaş halinde olduğu bu dönemde Ermeni komitelerinin Birinci Dünya Savaşı’nda cephe gerisini tehdit etmesi, askeri konvoyları vurması, Müslümanlara yönelik katliamlara girişmesi Osmanlı Devleti’ni Ermenilere karşı tedbir almaya mecbur bıraktı. Bunun neticesinde Sevk ve İskân Kanunu çıkarıldı. Bu kanun gereğince Ermenilerin büyük bir kısmı Suriye ve Musul’a tehcir edildi. Diyarbakır vilayetinde Ermeni komitelerinin faaliyetlerine şahit olan ve dolayısıyla tehcirin haklılığına inanan Vali Reşit Bey, tavizsiz bir şekilde tehciri uygulamaya çalıştı. Reşit Bey, tehcirin haklılığına inanmakla birlikte, tehcirin en iyi şekilde yapılması için mücadele etti. Ancak bu dönemde vilayetteki nizami birliklerin yetersizliği ve bazı idarecilerin dirayetsizliği nedeniyle bir takım suiistimaller meydana geldi. Bu durum Reşit Bey’in daha sonra suçlanmasına ve hatta Divan-ı Harb-i Örfi’de sorgulanmasına neden oldu. Tehcire tabi tutulmayan ve vilayete geri dönen Ermeniler Mütareke döneminde ve Kurtuluş Savaşı esnasında Fransızların Diyarbakır’ı işgali için bir takım teşebbüslerde bulundular. Ancak alınan gerekli tedbirler nedeniyle buna engel olundu.

Anahtar Kelimeler: Diyarbakır, Ermeniler, Vali Enis Paşa, Mehmet Reşid Şahingiray”