BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI’NDA SURİYE-FİLİSTİN CEPHESİ STRATEJİLERİ

Yazar: HAKAN UYAR
Danışman: Y.DOÇ.DR. MUHAMMET ERAT
Yer Bilgisi: Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Tarih Anabilim Dalı
Konu: Tarih

Yüksek Lisans Tezi (2006)

“Bu çalışma insanlık tarihinin ilk büyük savaşı ve savaşın girdabında yer alan milletlerin kaderinin yeni bir hikayesidir. Büyük güçlerin çekişmeleri, politik rahatsızlıklar, yeni hammadde kaynakları ele geçirme mücadelesi, yeni pazar arayışları, emperyalist paylaşım problemleri ve savaştan önceki silahlanma yarışı, yapılan çalışmanın ana konusudur. Dünya üzerindeki askeri oluşumlar ve Osmanlı İmparatorluğu’nun karşılaştığı politik gerilimler ve bölünmüş bir dünyada yer edinme çabaları araştırılmıştır. Gerçeklerin doğrultusunda ‘Osmanlı İmparatorluğu savaşa neden katıldı ve katılmasının engellenmesi sağlanabilir miydi?’ soruları incelenmiştir. Ayrıca Osmanlı İmparatorluğu’nun savaş öncesi modernizasyon çabaları da incelenmiştir.

Savaşın Ortadoğu cephesi ve İngiliz Kraliyetiyle Osmanlı İmparatorluğu’nun arasındaki çekişme de sunulan bu tezin kapsamındadır. Petrolün bulunmasından sonra Ortadoğu’ya önem veren İngiltere ve emperyalist güçlerin onu ele geçirmek için Suriye ve Irak cephesinde yaptıkları savaşlar ayrıntılarıyla incelendi. ki tarafın da galibiyet ve mağlubiyetleri gerçekler
doğrultusunda tarihi gelişim sürecinde incelendi. Ayrıca Osmanlı İmparatorluğu’nun müttefiki olan Almanların Ortadoğu üzerindeki planları ve bu konudaki girişimleri değerlendirilmiştir. Sanayileşmiş devletler arasında dünyaya hakim olma mücadelesi olarak gördüğümüz I. Dünya Savaşı yakın çağ tarihimizin en etkili ve sonuçlarıyla II. Dünya Savaşı’nın başlamasını
hazırlayan bir savaş olma özelliğiyle de önemlidir. Biz I. Dünya Savaşı’nda geliştirilen askeri stratejileri de göz önüne alarak bir değerlendirme yaptık. XX. yüzyıl iki dünya savaşı gördü. İkinci savaşın yıkımı daha büyüktü ama tarihin akışına ve geleceğin oluşumuna (şekillenmesine) etkisiyle, birinci savaş daima önemini korudu ve bu etki hâlâ devam etmektedir.”