VEHİP PAŞA (KAÇI)’NIN HAYATI VE ASKERİ FAALİYETLERİ

Yazar: YÜKSEL NİZAMOĞLU
Danışman: DOÇ. DR. HALİL BAL
Yer Bilgisi: İstanbul Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Tarih Bölümü / Tarih Anabilim Dalı
Konu: Biyografi; Tarih; Türk İnkılap Tarihi

Doktora Tezi (2010)

“Vehip Paşa Osmanlı Devleti’nin son döneminde etkili olmuş, üstlendiği görevlerden dolayı adını duyurmuş bir komutandır. Bu çalışma ile amacımız; bir asker biyografisi olarak Vehip Paşa’nın hayatını, özellikle tarihimizde önemli bir yer tutan Balkan ve I. Dünya Savaşı’ndaki askeri faaliyetlerini, yurtdışına çıkmasından sonra yürüttüğü muhalif hareketleri ve Habeşistan Savaşı’ndaki rolünü ayrıntılı olarak açıklamaktır. Bu araştırma ile Vehip Paşa’nın 1875 yılından 1940 yılına kadar olan hayatı esas alınarak içinde yer aldığı faaliyetler açıklanmaya çalışılmıştır. Bu kapsam ve amaç doğrultusunda tez ortaya konulurken; Vehip Paşa ailesinden alınan notlar, mektuplar, Cumhurbaşkanlığı Arşivi, Genelkurmay ATASE Arşivi, Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi, Başbakanlık Osmanlı Arşivi, Milli Savunma Bakanlığı Arşiv Müdürlüğü, Emekli Sandığı Arşivi, TBMM Kütüphanesi, Milli Kütüphane ve Üniversite kütüphanemizden yararlanılmıştır. 1875 yılında Yanya şehrinde doğan Vehip Paşa, İttihat ve Terakki içinde aktif bir görev üstlenmiş, Manastır’da II. Meşrutiyeti ilan eden beyannameyi okumuş, 31 Mart Olayı sonrasında Harp Okulları komutanlığı görevine getirilmiştir. Balkan Savaşı’nda Yanya’yı savunan, 1914 yılında Hicaz Fırkası komutanı ve Hicaz valisi olarak Şerif Hüseyin’le mücadeleye giren Vehip Paşa, Birinci Kanal Seferi’nden sonra II. Ordu komutanlığına tayin edilmiş ve Çanakkale Cephesi’nde Güney Grubu komutanı olarak görev yapmıştır. Erzurum’un kaybedilmesinden sonra III. Ordu komutanlığına getirilen Vehip Paşa, 1916 yılında bazı başarılar kazanmasına rağmen, Trabzon ve Erzincan’ın kaybıyla sonuçlanan mağlubiyetler yaşamıştır. Vehip Paşa, 1917 Bolşevik İhtilali’nden sonra Rus ordularının geri çekilmesiyle III. Ordu komutanı olarak Erzincan, Trabzon, Rize, Gümüşhane, Erzurum, Kars, Ardahan, Iğdır, Van, Batum ve Gümrü’nün alınmasında, Türk kuvvetlerinin önce 1914, daha sonra da 1877 sınırına ulaşmasında ve daha ilerilere gitmesinde aktif bir rol oynamıştır. Vehip Paşa, Şark Ordular Grubu komutanlığına getirilmişse de Türk ordusunun Kafkaslar’a girmesiyle Almanlarla yaşanan mücadeleler ve kendisi hakkında ortaya atılan yolsuzluk iddiaları üzerine Umumi Karargah emrine alınmıştır. Mondros Ateşkes Antlaşması’yla ortaya çıkan İttihatçı düşmanlığından Vehip Paşa da nasibini almış ve hakkında çeşitli iddialar ortaya atılmıştır. Bu arada tutuklanmış, Bekirağa Bölüğü’ne konulmuş ve Ermeni tehciri ile ilgili ifade vermiştir. İfadesinde; bir taraftan İttihatçıları suçlamış, diğer taraftan da ileri harekat sırasında Ermenilerin yaptıkları zulümleri ayrıntılı olarak anlatmıştır. Vehip Paşa Mondros Ateşkesi’nden sonra birçok İttihatçı gibi yurtdışına gitmeyi tercih etmiş ve 1939 yılına kadar zorunlu bir sürgün yaşamıştır. Bu dönemde önce askerlik mesleğinden, sonra da vatandaşlıktan çıkarılmıştır. Vehip Paşa, yurtdışı günlerinde Türkiye’nin yeni rejimine muhalif olarak hareket etmiş ve çeşitli olaylara karışmıştır. İsmet İnönü’nün cumhurbaşkanlığı döneminde, 150’liklerin affı sonrasında 1939 yılında tekrar vatandaşlığa alınan Vehip Paşa, yurda döndükten kısa bir süre sonra 1940 yılında vefat etmiştir.

Anahtar Kelimeler: Vehip Paşa, Esat Paşa, Enver Paşa, Yanya, İttihat ve Terakki, Balkan Savaşı, Hicaz, Şerif Hüseyin, Çanakkale Savaşı, III. Ordu, Batum, Habeşistan, Roma, Köstence, Kahire, Atina.”