OSMANLI DEVLETİ’NİN EGEMENLİĞİ ALTINDAKİ ARAP AYAKLANMALARI (1908-1918)

Yazar: BİLAL TUNÇ
Danışman: PROF. MEHMET SEYYİTDANLIOĞLU
Yer Bilgisi: Ankara Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Yakınçağ Tarihi Anabilim Dalı
Konu: Tarih

Yüksek Lisans Tezi (2012)

“Osmanlı Devleti’nin XVIII. yüzyıldan itibaren Avrupalı güçler karşısında sürekli askerî mağlubiyetler alarak iyice gerilemesiyle, bu devletler kendi çıkarları açısından çok önem verdikleri Ortadoğu ve Yakındoğu’ya çeşitli yollarla sızmaya çalışmışlardır. Bu sızma faaliyetleri gerek ticarî gerekse eğitim ve misyonerlik faaliyetleriyle gerçekleşmiştir. Misyonerlik faaliyetleri paralelinde açılan okullarda eğitilen Hıristiyan Araplar, Avrupa’da Fransız İhtilâli ile yayılan özgürlükçü ve milliyetçi fikirlerin etkisiyle Türk idaresinden ayrılmak için çeşitli cemiyetler kurarak mücadeleye girişmişlerdir. Bu esnada Müslüman Araplar ise, Türk idaresinden kurtulmak yerine, idarî sistemin ve dinî düşüncenin ıslahı ve yeniden yapılandırılması yönünde faaliyetler göstermişlerdir. İttihatçıların devleti merkezîleştirerek kurtarma hedefi Araplar arasında ‘Türkçülük’ politikası olarak algılanmış ve bu döneme kadar birlikte imparatorluğu kurtarmak için çözümler arayan Müslüman Arap aydın ve liderleri arasında, bundan sonra nisbî olarak ayrılıkçı hareket ve düşüncelerin arttığı görülmüştür. Bu arada başından beri yabancı ülkelerden bağımsızlık için destek arayan Mekke Emiri Şerif Hüseyin de aradığı fırsatı I. Dünya Savaşı sırasında bulmuştur. Savaş sırasında bağımsızlık için askerî ve maddî yardım karşılığında İngilizlerle bir olup Şerif Hüseyin liderliğinde ayaklanan Araplar, çok geçmeden Balfour Deklarasyonu ve gizli Sykes-Picot Anlaşması’nın açığa çıkmasıyla kandırıldıklarını anlamışlardır. Fakat geri dönüşü olmayan bu aşamadan sonra Araplar, savaştan galip çıkan Fransız ve İngilizlerin manda sisteminde bir süre yaşamak zorunda kalmışlardır. Sömürgeci güçlerin 1940’lardan itibaren sömürgelerini tasfiye sürecini başlatmalarıyla, Araplar da ancak bu dönemde mandacı ülkelerin işgal ettikleri yerlerdeki çıkarlarını sağlamlaştırmaları sonrasında, bağımsızlıklarını elde etmişlerdir.”